4 Ocak 2010 Pazartesi

Vaaay beee

Fatih Altaylı’dan "vaaayyy beee" dedirten bir yazı ulaştı elime. E tabii birşey bana gelir de size ulaşmaz mı hiç. Aşağıda yayınlıyorum hemen.

Ama asıl Merih Tüzün’ün teorisine bayıldım, allah allah kendimden birşeyler mi buldum ne.

Fatih Altaylı’dan çerez tabağı teoremi-1

Galatasaray Lisesi’nden bir arkadaşım hala evlenmedi. Geçenlerde "Yeter artık. Evlen de çoluk çocuk sahibi ol" dedim. Aşağıdaki teoriyi aktardı:
Bir kuruyemiş tabağı kalabalık bir grubun önüne geldiği zaman sırasıyla önce antepfıstıkları , ardından bademler, sonra fındıklar gider. En sona beyaz ve sarı leblebiler kalır. Eğer belli bir yaşa kadar evlenmemişsen de durum farklı olmaz. Ya kalan leblebiler ve ayçekirdekleri ile idare edersin, ya da olur ya bir fıstık bulurum diye tabağı karıştırır durursun..

Çerez tabağı - 2
Bu yazı üzerine, bazı okurlarımdan eklemeler geldi. Ben tabakta en sona kalanların sarı ve beyaz leblebiler olduğunu yazmıştım.Mektep arkadaşım Merih Tüzün şöyle yazmış:
"Sevgili Fatih, aynı tabakta ucu açılmamış kabuklu şam fıstıkları da kalır. Herkes bir eller, bakar ama kimse açmaya cesaret edemez, tabağa geri bırakır. Onlara ulaşmak cesaret ister. Dişine güveneceksin kıracaksın ki, içinde gizlediği lezzete ulaşabilesin. Ama risklidir, dişini kırabilirsin. "

Şairin dediği gibi: "Daha ne güzellikler var dı derinlerde. Bazen korktuk.. Bazen gücümüz yetmedi."

Vaaaayyyy beeeee.

Hiç yorum yok: