4 Haziran 2011 Cumartesi

ELMA yiyin güzelleşin


Yapılan pek çok araştırmanın ortak sonuçlarına göre:
Günlük olarak tüketilecek 3 adet elmanın 2 ayda yaklaşık %10 oranında kolesterolün düşmesine yardımcı olduğu, kötü kolesterol (LDL) oranını düşürdüğü, iyi kolesterol (HDL) oranını da 4 misli yükselttiği saptanmıştır.
Ayrıca;
Böbreklerin temizlenmesine yarar,
Baş ağrısına iyi gelir,
Kolesterolü düşürür,
Yüksek tansiyonu düşürür,
Kan şekerini kontrol altında tutar,
Romatizma ve gut hastalığına iyi gelir,
Uykusuzluğa iyi gelir,
Bağırsaklardaki parazitlerin dökülmesini sağlar,
Elma + kereviz/maydanoz yorgunluğa iyi gelir,
Elma+kızılcık suyu veya elma+ananas+üzüm suyu gribe iyi gelir,
Elma+armut suyu kabızlığa iyi gelir.
Kökeni Doğu Avrupa olan elmada sindirilebilir şeker, bedenin dengesi için çok gerekli enzimler, temel asitler ve potasyum, sodyum, kalsiyum, fosfor gibi madenler bulunur. Diyetler için de mükemmel bir seçenek. Çağın belalı hastalığı kanserden, kolesterole kadar birçok hastalığın gerek riskini azaltmada gerekse önlemede önemli rol üstleniyor.
Öğle yemeğinden önce yendiğinde ya da kabuğuyla pişirildiğinde bağırsakları çalıştırır ve yumuşatır, kabızlığı önler. İçindeki petkin maddesi zararlı kolesterolü (LDL)'yi düşürürken, faydalı kolesterol (HDL) oranını yükseltir. Dalağın kan yapmasını sağlar. Çalışırken devamlı olarak oturanlar ve fazla kilolular için çok faydalıdır.
Bünyesindeki C vitamini sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir. Nefesi rahatlatır.
Gastritten kaynaklanan yanmaları hafifletir.Elma kürü, gut, böbrek, mesane hastalıkları ve hemoroit tedavisinde de işe yarar. Sabah aç karna yendiğinde kanı temizler ve toksinleri atmayı sağlar. Isırarak yenirse, dişleri temizler ve diş etlerini güçlendirir.Uykudan önce yenirse rahatlatır ve kolay uyumayı sağlar.Yeşil, hafif ekşi olanları mide bulantılarını önler. Düşük kalorili (50 kalori) olduğu için şişmanlığı önler, kan şekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir şekilde etkiler.Ortasına biraz marmelat ekleyip fırında pişirildiğinde, rejim yapanların tatlı yeme isteğini giderir.

Elmada suda eriyen vitaminlerin tamamı mevcuttur. Yüksek miktardaki C vitamini, bir insanın günlük C vitamini ihtiyacına denktir. Günde bir elma yemek,sizi tüm hastalıklardan korur.İki elma yerseniz kalp ve damar hastalıklarından korunmuş olursunuz.Kolesterolü normale indirir ve kabızlığı giderir,sindirimi kolaylaştırır.Güzel kokusu rahatlatır ve tansiyonu düşürür,sinirleri yatıştırır. Portakal suyundaki C vitamininin üçte biri elmada da bulunur.

BİRAZ FELSEFE YAPALIM MI?



ASLAN DOĞURMAK
Hayvanlar bir gün kim daha çok çocuk doğurabilir diye çekişmeye başlarlar.
Hep birlikte dişi aslana gidip danışırlar.
'Sen kaç çocuk doğurabiliyorsun? ' diye sormuşlar aslana.
'Bir.' diye yanıtlamış dişi aslan.
'ben bir kez doğururum onu da aslan doğururum.'
DEMEKKİ NEYMİŞ;
NITELIK NICELIKTEN ÖNEMLIDIR.



YENGEÇ ILE ANNESI
'Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum' diye sorar anne yengeç çocuğuna.
'Düzgün yürüsene ! ' der.
- 'Pekala anne' der çocuk.
- 'Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim. '
DEMEKKİ NEYMİŞ;
HAREKETLER SÖZLERDEN ÖNDE GELIR?


ASLAN, KOYUN, KURT VE TILKI
Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin
kokup kokmadığını sorar.
Evet ! ? diye yanıtlar koyun. Aslan bu yanıta kızar ve
koyunu oracıkta parçalar.
Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar.
Hayır ! ! ? diye yanıtlar kurt korkudan. Ancak o da yağcılık yaptığı için aslanın öfkesinden kurtulamaz.
Sıra tilkiye gelmiştir. Aynı soruyu tilkiye de sorar.
Tilkinin yanıtı şöyle olur;
- Üzgünüm, üşütmüşüm biraz, o yüzden burnum koku almıyor ! ?
DEMEKKİ NEYMİŞ;
AKILLI KİŞİ TEHLIKELI DURUMLARDA KONUŞMAZ !!!



KAZLAR VE TURNALAR
Kazlar ve turnalar bir gün aynı tarlada yiyecek ararlarken birden yanlarına
yaklaşmaya çalışan avcıyı fark ederler. Turnalar daha çevik ve hafif oldukları için hemen uçarlar.
Oysa kazlar ağır hareket ettikleri için avcıdan kurtulamazlar.
DEMEKKİ NEYMİŞ;
YAKALANANLAR HER ZAMAN SUÇLU OLANLAR DEĞILDIR?



FARELERIN TOPLANTISI
Bir gün fareler bir araya gelirler ve başlarına musallat olan bir kediden
kurtulma planları yaparlar.
Pek çok fikir öne sürülür.
Hiçbiri kabul görmez.
En sonunda genç bir fare kedinin boynuna bir çan asmayı önerir.Böylece kedi kendilerine yaklaşırken farkına varacak ve
kaçabileceklerdir. Bu öneri fareler tarafından alkışlarla onaylanır.
Bu arada bir köşede sessizce onları dinlemekte olan yaşlı bir fare ayağa
kalkar ve bu önerinin çok zekice olduğunu, başarılı olacağından hiç kuşkusu olmadığını belirtir.
Fakat, der, Kafamı bir soru kurcalıyor. Çanı kedinin boynuna KİM asacak ???
DEMEKKİ NEYMİŞ;
IYI BIR PLAN YAPMAK AYRI, O PLANI GERÇEKLEŞTIRMEK
AYRIDIR. *


* İnsanlar FELSEFE yi;
* Çocukken MASAL'lardan,
* Büyüyünce KiTAP'lardan,
* ihtiyarlarlayınca da arkalarında kalan YAŞAM'larından Öğrenirler...

Herkese iyi bir hafta sonu diliyorum,
Sevgilerimle…

1 Haziran 2011 Çarşamba

Eeey KALP sen nelere kadirsin



Kalbimiz hakkında bilmediğim ne çok şey varmış meğer.
Ben zannederdim ki, kalbimiz vücudumuzun sol tarafında sakin sakin oturur.
Oturduğu yerden atarken de kan pompalar ve yumruk büyüklüğündedir.

Çok yanılmışım arkadaşlar öyle değilmiş meğer. Ben de kısa bir süre önce öğrendim.

Şöyle bir durum varmış; İçinde mutluluk ve heyecan kelebekleri hızlı hızlı kanat çırparsa, o yumruk kadar kalp, yelpaze gibi açılır, kocaman olurmuş. Heyecandan dolayı kasları daha kuvvetli, mutlulukdan dolayı da rengi daha canlı olurmuş.

Ayrıca kelebeklerin etkisiyle beyin mutluluk hormonu endorfin salgılarmış. Endorfin sayesinde de kan damarlarımızda sakin sakin değil, sahilde nefes nefese koşar gibi dolaşırmış.

Bir de kalbin ritmi değiştiği zaman bu yüzünüze de yansıyormuş, bakışlarınız değişiyormuş. Bana "gözlerin başka bakıyo" diyorlar. Allah Allah ne oldu ki bana acaba? :))

Asıl en ilginç olanı ne biliyor musunuz? Kalbiniz fiziksel olarak sizin üzerinizdeyken bile başka bir yerde atabiliyormuş. İnanın ben de çok şaşırdım ama yaşayarak öğrendim.

Mesela benim kalbim üzerimde, ama sesini ancak telefondan duyabiliyorum. Çünkü Akdenizin teeee diğer ucunda atıyor.

Görünen o ki, daha yolun başındayım ve öğrenecek çok şey var.
Öğrenmenin yaşı yok.
Sanırım en iyisi kalbimin sesini dinlemeye devam etmek.
Bakalım bana daha neler öğretecek.

Sevgilerimle,
Güngör Ekinci

31 Mayıs 2011 Salı

YOĞURDUN FAYDALARI



Ben hergün ya yoğurt yerim ya da ayran içerim.
Ayrıca aşağıdaki bilgilere ek olarak yoğurdu yüz maskesi olarak kullandığımı da belirtmek istiyorum. Yüzümü yıkadıkdan sonra yoğurdu sürüp 20 dakika kadar cildimin yoğurdu çekmesini bekliyorum. Sonra ılık su ile yıkayıp yoğurdu temizliyorum. Deneyin, daha ilk yapışda yüzünüzün kadife gibi, bebeksi bir yumuşaklığa ulaştığını göreceksiniz sizde.

Yoğurt,
Zararlı bakterilerin üremesini durdurarak bağırsakların düzenli olarak çalışmasını sağlar.

Sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına yardımcı etkisi bulunmaktadır, mide rahatsızlıklarını önler.

Şeker hastaları için yararlı bir besindir,kan şekerini düzenleyici etkisi bulunmaktadır. Kaymağı alınmış ve ekşimemiş yoğurt tercih edilmelidir.
Bağırsak düzensizliklerinin giderilmesine, özellikle çocuk ve yetişkinlerde karşılaşılan ishallerin tedavisine yardımcı olur.

Bağırsaklarda bulunan tehlikeli ve zararlı mikropların çoğalmalarına ve hatta yaşamalarına engel olur.

Kanser riskini azaltır, özellikle kolon kanserine karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır.

Vücuttaki kolesterol miktarının azalmasına yardımcı olur, LDL-kolesterolü azaltır.
Kanda sağlıklı asit baz dengesi sağlar.

Süt ve süt ürünlerini tükettikten sonra laktoz intolerans nedeniyle bağırsaklarda gaz problemi yaşayan kişilerde laktozu parçalanması nedeniyle gaz oluşumu azaltır.

Bağırsakları temizlediği, zararlı bakterileri önleyerek ishal oluşumunu engellediği için gıda zehirlenmelerine karşı koruyucudur.

Bağırsaklarda B vitaminlerinin üretilmesini sağlar.

Suyuyla birlikte yenmelidir, suyu vitamin içerir. Süzme yoğurtta B vitamini kalmaz.
Rahatlatıcı etkisi bulunmaktadır, bu nedenle iyi bir uyku için idealdir.
Kalsiyumun daha fazla emilmesini ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini sağlamaktadır.

Antibiyotik kullananlar, ilacın etkisiyle zarar görebilecek yararlı bakterilerin korunması amacıyla, yoğurt yemelidirler.

Midesi çok duyarlı olanlar, oniki parmak bağırsağı ülseri olanlara dokunabilir.Bu durumda dikkatli tüketilmelidir.

Yoğurt, ayrıca inulin adıyla bilinen, alt sindirim sistemindeki sağlığı geliştirici bakterilerin üremelerini ve canlı kalmalarını sağlayan prebiotik bir madde içermektedir.

ABD`de yapılan bir araştırmada da, düşük kalorili rejimlerine yoğurt seçeneğini ekleyen ve günde üç öğün yağsız yoğurt yiyen aşırı kiloluların, yoğurtsuz bir diyet programı uygulayanlara oranla yüzde 22 daha fazla kilo verdikleri ve yüzde 61 daha fazla yağ yaktıkları tespit edildimiş. Yoğurt yiyenlerin ayrıca, karın bölgelerinde yüzde 81 daha fazla yağ yaktıkları ortaya çıktımış.

GÜNÜN SÖZÜ



İnsanın gelişimi bir trene benzer;
Kendini aşan insan garından çıkmış demektir,
haddini aşan insan ise rayından çıkmış demektir.