25 Kasım 2013 Pazartesi

SIZI, BITIRDIGIM KITAPLARLA TANISTIRMAK ISTIYORUM, SOYLE BUYURUN;


Ilk sirada okuduklarimin içinde en begenmis oldugum kitap var. ARTIK RUHUNU DA BESLE   
Bu kitaba gerçekten bayildim ve hepinize tavsiye ederim. Hatta tavsiyeden de ote mutlaka okuyun diyorum. Elimden birakamayip okurken notlar aldigim, ogrendiklerimi  hayatimda uygulamaya çalistigim gerçekten harika bir kitap. 

 Arka kapakdan;
Siz onu hep fiziksel şişmanlığa en doğru çözümleri bulan uzman hekim olarak tanıdınız. Sağlıklı beslenme konusundaki önerilerini dinlediniz, uyguladınız. Milyonların sevgilisi Dr. Ender Saraç bu kitabında ise ‘yaralı ruhları’ tedavi ediyor! Stetoskopuyla insanların ‘içini’ dinliyor. Doğumdan yaşlılığa yaşamın her dönemi için ‘manevi gıdalar’ öneriyor. Gereksiz yere acı çeken ve çareyi hep ‘dışarıda’ arayanlara sesleniyor. Ruh doğru beslenirse, birçok hastalığın da kendiliğinden iyileşeceğini müjdeliyor. Evlilik, iş, başarı, huzurlu yaşam gibi konularda bir türlü amaçlarına ulaşamayanlara da şeytanın bacağını kırmanın ipuçlarını veriyor!
Ona göre ruha en faydalı gıdalar, Allah’ın güzel isimleri! Ender Saraç, Esmaü’l Hüsna’yı günlük yaşamdaki negatiflikleri pozitife çevirmek için nasıl kullanacağımızı anlatıyor. ..

Ben aslinda Maeve Binchy´nin kitaplarini okumayi çok severim. Hemen hemen butun kitaplarini okudum. Hatta " Ask mutfakta piser " isimli kitabini okuduktan sonra bir kafe açmayida çok istemistim. . Fakat nedense bu kitabini severek okudugumu soyleyemiyecegim.   Emege saygim tabiki sonsuz ama bu kitabi zorla bitirdim diyebilirim. 
Arka kapakdan;
'Ustaca harmanlanmış incelik, mizah ve hüzün, ironi ve duygusallık... Binchy´den yine zekice kaleme alınmış, sürükleyici bir roman. Elinizden bırakamayacaksınız'.
- New York Times-
'Gündelik hayatın yoğun duyguları, olağanüstü bir gözlem gücü... Ve Maeve Binchy,'
- Sunday Times-
'Güldürüyor, ağlatıyor ve düşündürüyor. Maeve Binchy sıcaklığı ve sempatisiyle sıradan insanları destansı bir dille aktararak, sanatsal bir anlatım sunuyor.'
- San Francisco Chronicle-

Issiz Erkekler Korosu isimli bu kitap da severek okuduklarim arasindaki yerini aldi. Hemde bazi karakterler yazarin diger kitaplarinda da geçiyor. Okurken diger kitaplarida hatirlama sansiniz oluyor yani. Guzel bir kitap tavsiye ederim. 
Arka kapakdan;
Âdemoğlu Pansiyon’da bir fasıl gecesi... 
Müşterilerin hepsi erkek! Ezilen, horlanan, acı çeken, ağlayan, üşüyen, hatta dayak yiyen erkekler onlar. 
Her birinin ayrı bir hikâyesi, o hikâyenin içine nakşolmuş ayrı bir şarkısı var. 
Ve tanıdık birkaç yüz... Piraye’nin Haşim’i, Yüreğim Seni Çok Sevdi’nin Murat’ı ve eskilerin Eylemci’si Vedat da orada. 
Issız erkeklerden oluşan muhteşem koro eşliğinde şarkılarını söylüyorlar. 
“Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır!” sözü verenler... 
“Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,” diye sitem edenler... 
“Şimdi uzaklardasın,” diyerek hiç dönmeyecek sevgililerine seslenenler... 
Onların hikâyelerini paylaşırken, şarkılarında da kendinizi bulacaksınız...


Söylemişler gelenler bizden evvel, Kulak âşık olurmuş gözden evvel.
Bu kitabida çok begendim. Iliskilere ayna tutan, akici bir dille yazilmis guzel bir kitap. 
Arka kapakdan;
" Eşimin Eşi Yok, Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz, Eşim Aşkım Olsun gibi evlilikle ilgili hayatın içinden hikâye kitaplarına imza atan Sema Maraşlı bu alandaki dördüncü kitabına Kulak Âşık Olurmuş Gözden Evvel ismini verdi. Hayatın içinden kadın erkek ilişkilerini akıcı bir üslupla kaleme alan ve okuyuculara pratik çözüm yolları sunan Maraşlı, atalarımızın Söylemişler gelenler bizden evvel, Kulak âşık olurmuş gözden evvel\" deyişinden yola çıkarak hayata renk katan yepyeni hikâyeler yazmış. Kulak Âşık olurmuş Gözden Evvel kitabı lezzet alarak okuyacağınız ve hayatınıza sevgi katacağınız bir eser .   

Kendi Everestinize Tirmanin
Kitabin arka kapaginda Dogan Cuceloglu´nun onsozunden bir alinti var. Ve ben bir Cuceloglu hayrani olarak bu onsozu de dikkate alarak almistim kitabi. Fakat daha once okudugum ogrendigim seylerden farkli birsey bulamadim bu kitapda. Evet kisisel gelisim için okunabilir ama beklentileri çok yuksek tutmadan. 

Arka kapakdan;
Yaşamımız her gün yaptığımız binlerce seçimden oluşuyor. Her seçim bir kapı açar ya da kapatır. Şimdi elinize bu kitabı aldınız ve alayım mı, almayayım mı diye düşünüyorsunuz. Karar verme durumundasınız. Sıkıcı bir kitap olabilir; boşuna para ve zaman harcamış olursunuz. Ama belki de yaşamınızı zenginleştiren önemli bir kaynağa sahip olursunuz. Bu kitabı okuyarak ruhunuza özen göstermiş olacağınızı biliyorum. Hiç dağa tırmanmadım, dağa tırmanmakla hiç ilgilenmedim, şimdiden sonra ilgileneceğimi de sanmıyorum. Nasıl oluyor da dağa tırmanmayı büyük bir başarı olarak gören birinin yazdığı kitaptan bu kadar etkileniyorum? Üniversite öğrencilerinin, öğretmenlerin, yöneticilerin ve anababaların okumasını niçin istiyorum? Bu kitabı okumak benim için ruhsal bir yolculuk oldu. Yaşanmamış yaşamlar dünyasındayız. Ya sen hayatı yaşarsın ya da hayat seni yaşar. İnsanların çoğu bunun farkında değil. Yanı konu benim dağa tırmanmam değil, konu yaşamımın hakkını vererek yaşamam. Ve bu dünyada büyük bir çoğunluğumuz yaşamadan ölüyoruz. Kitap yaşarken yaptığımız seçimlerle ilgili. Yaşadığımız yaşamı seçiyoruz; hepsi bu. İnsan kendi yaşamını yaşamayı nasıl seçer? Olabileceğinin en iyisi olma yolunu nasıl seçer? İlk adım farkına varmaktır, ilk adımı atmak isteyenler için bu kitap önemli bir kaynak. Bu kitapta, olabileceğinin en iyisi olmak isteyenlere gerçekçi altmış dört öğüt var. Unutmamak gerekir ki bu, kırk iki yaşında ve bugüne dek çok az insanın başarabileceği birçok şeyi başarmış bir insan tarafından kaleme alınmış birkitap. Umarım bu kitabı okurken benim kadar haz alırsınız.