8 Aralık 2012 Cumartesi

CANIMIN IÇI´NIN ÇIÇEKLERI

En sevdigi çiçegi :-)))

... Öyle mesut etki 
Tatlı sözlerinle 
Öldür gözlerinle 
Öp beni büyük aşkım ...

Turkiye´de Ataturk çiçegi dedigimiz bu çiçege burada yeni yil çiçegi diyorlar.

Bu fotografi çektigimde tohumlarini Istanbul´dan getirdigim Aksamsefasi çiçegimiz, henuz yeni yeni tutunmaya baslamisti buranin topraklarina.


Kalp seklinde kaktus. 

Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında 
Sevdalanmış onun deli dalgalarında 
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, 
Yüreğindeki duruluğa 

Demiş ki suya; Gel sevdalım ol
Hayatıma anlam veren mucizem ol
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa
Al demiş; Yüreğim sana armağan
Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca
Kopmamacasına, kopmamacasına

Ateşin yüreğini sadece su
Suyun yüreğini ateş alır olmuş




                               Etir Saçır Gül Çiçek
                           Gülsün Ömrün Bahar Tek
                        Senin Bu Şen Hayat Da (Ay Gızım)
                   Hoş Gademin Mübârek


Mor menekşe tomurcuk gül 
Bitmiş çiçek bahçesinde 
Ona aşık olmuş bülbül 
Ötmüş çiçek bahçesinde .

Ikimiz bir fidanin guller açan daliyiz.

Her Yan Gül çiçek Gül çiçek
Elvan Gül çiçek Gül çiçek
Gönlüm Güler Elim Güler Güzel Civan
Çalar Tarı çalar Sazı Güler Eller Gülü

Bak Efendim hoş ilkbahar erişti 
Buz eriyip sulandığı zamandır 
Lale sümbül gül menekşe yetişti 
Bülbüllerin dillendiği zamandır

Sen bana müjde misin umut musun sevgili .
Kim demiş geçti mevsim ufukta göründü kar.
Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgili. 
Benim yorgun gönlümde aşkının telaşı var 
Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum.
Yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar
Ayrıca bunun seninle ne ilgisi var.
Tabi ki ben böyle olduğum için bahar.
Çünkü sana değdiğinden beri ellerim,
Bütün kış dallarında tomurcuklar var.
Sen bana vaat misin lütuf musun sevgili .
Kim ne derse desin al beni sinene sar.
Yaşanmış baharları unut gitsin sevgili.
Benim gönül ülkemde bir tek senin aşkın var ..


Biliyorum sen bir meleksin
Seni sevmem için gönderildin.
Biliyorum sen bir meleksin
Son demlerimde çıkageldin.
Yüzümü güldürdün,
Başımı döndürdün,
Acımı dindirdin,
Yolumdan çevirdin,
Eğlendirdin, sakinleştirdin,ehlileştirdin..
Ve daha bir sürü şey
Canım mısın sen,
Benim misin, herşeyim misin sen?
Hoşgeldin melek, sefalar getirdin.
Ya gelmeseydin, yetişemeseydin,
Beni bulamasaydın, ne yapardım?
Yarım kalırdım melek.


DÜNYAYA BIRDAHA GELSEM SEVGILIM 
ARAR BULURUM YINE SENI SEVERIM 
CENNETI DEYISMEM SACININ TELINE 
ÖMRÜMÜN YETIGI KADAR SENI SEVERIM

Avaz avaz şarkın olsam beni haykırsan
Sırtındaki kazak olsam seni ısıtsam
En sevdiğin yemek olsam sana doymasam
Sofrandaki tuzun olsam eksik olmasam
Hem yazın olsam hem kışın olsam
Her mevsim ve her daim benimle olsan
Ah yokun olsam
Of çokun olsam
Sesin olsam sözün olsam
Bana dokunsan
Pışpışla beni pohpohla beni
Bana bakma ben şımarmam
Yine sev beni
Hadi korkma ben şımarmam
Yine sev beni



Sevdim seni bir kere başkasını sevemem.. 
Deli diyorlar bana desinler değişemem.. 
Desinler değişemem desinler değişemem..

Sen başkalarına benzeme sakın 
Hep böyle kal hep böyle kal 
Hep cana yakın 
Sen başkalarına benzeme sakın 
Hep böyle kal 
Hep böyle kal 
Hep bana yakın

Ben Sende Tutuklu Kaldım .....

Sen sevdanın sultanısın 
Hem güneşim mehtabımsım 
365 gün canım hayatımın tamamısın 
Akşamımsın sabahımsın her zamanım mekânımsın 
Ezberledim aşkım seni hayatımın tamamısın

kaç gündür hasretinle alevlenirken düşünceler 
ben çılgın ben yine gözlerini hapsindeyim

Biberlerimiz.

Domates biber patlıcan 
Domates biber patlıcan 
Bir anda bütün dünyam karardı 
Bu sesle sokaklar yankılandı
Domates biber patlıcan
Keşke hislerimi sana açıkca anlatabilseydim
Sana deli gibi aşık olduğumu söyleyebilseydim
Gözgöze geldiğimiz o anda
sanki Dilim tutuldu bir anda
Konuşamadım karşında...


Domatesimiz

Oysa bütün cesaretimi toplayip sana gelmiştim 
Senin için çarpan şu kalbi gör istemiştim 
Tam elini tutmak üzereyken 
Aşkımı itiraf edecekken
Sokaktan gelen o sesle yıkıldı dünyam
Domates biber patlıcan
Domates biber patlıcan


Şu hercai hayata bir kere geldik 
Yedik içtik doyduk kalktık hesabı birlikte verdik
Sinsi hayat ihtirası bana hiç uğramadı 
Dünya malı zenginin olsun sen benim kadınım

Seni hastalığımda sağlığımda da yanımda görmeliyim 
Güneşin doğduğunu da battığını da senle izlemeliyim
Yanabilir saltanatlar olsun yeniden yaparız 
Bizde bu sevda sürdükçe ölsek de yanyanayız

Gülüm benim gülüm benim 
Derdim aşkım canım benim 
Ayırmasın tanrim bizi 
budur inan tek dileğim...

Karanfil deste gider ha ha ha nanay....

Bak yıldızlar altında gözlerimin içine 
Duy rüzgarların bize anlattığı birşey var 

Bir fısıltı gibi bazen o en büyük çığlıklar 
Bilmezler mi gelir geçer en büyük fırtınalar 

Biz aşkı meleklerden çaldık
Birbirimize sımsıkı bağlandık



Herkese çiçekler kadar guzel gunler, geceler, diliyorum, sevgilerimle.

Gungor Ekinci Saglik



5 Aralık 2012 Çarşamba

AYAKO ILE SABAH KAHVESI



Bugun okulum tatildi. Sabah sinif arkadaslarimdan Ayoko ile telefonlasip  kahve içmek için randevulastik.  Kendisi  Japonya´li ve uç aydir burada yasiyor.  O Japon,  ben Turk,  ortak  dil Ispanyolca.  Ispanyolca da anlasamazsak hemen sozluklerimize sarildik.  Çok komiktik çunku bazen Turkçeden Ispanyolca´ya çevirdigimiz  kelimeleri sonra da Japonca´ya çevirmemiz gerekti. Ailelerimizden, ulkelerimizden, kulturlerimizden bahsettik birbirimize.

Mesela ogrendigimde  çok sasirdigim iki seyi paylasmak istiyorum sizlerle de.
Japonya da yetiskinler “ hayir” demezlermis.  Hayir kelimesini yalnizca çocuklar kullanirmis.  Yetiskinler nezaketsizlik olmasin diye dolayli yollardan hayir derlermis. Ornegin, uzgunum, malesef, imkansiz  gibi sozcukler kullanirlarmis hayir demek için.

Ayrica kahvalti kulturleri de bizden oldukca farkli. Gençler ekmek, yumurta ve kahve ile kahvalti yaparlarmis. Ama genelde kahvalti kulturleri haslanmis pirinç, soya çorbasi ve balikmis.

Ayako gerçekten çok tatli çok samimi bir insan, birlikte çok keyifli bir sabah geçirdik.  
Tesekkurler Ayako 
Hatta Japonca nasil yaziliyor bilmiyorum ama okunusu ile birde onun dilinde yazmak istiyorum. 
Arigato Ayako :-) 

Herkese sevgilerimle,
Gungor Ekinci Saglik

3 Aralık 2012 Pazartesi

Yarin ki menumuz de Etli bulgur pilavi ve Nohut var

Ben biraz annem kilikliyim galiba, evde yemegim varsa kendimi daha iyi hissediyorum.
Annem sabah kahvaltidan sonra  ilk is olarak  yemegini yapar. Ben de  sabah okula gittigim için genelde bir gece onceden yapiyorum yarinin yemegini.

Fotograflardan da anlayacaginiz uzere yarin ki menumuz tam Turk usulu oldu; etli bulgur pilavi ve nohut.  Beyaz lahana tursumuz yok, onun için yanina da bir bas sogan kirariz heralde Canimin içi ile.
Vallahi piserlerken oyle harika gorunduler ki gozume dayanamadim fotograflarini çektim hemen.  Ozellikle de  bulgur sanki sanat eseri gibi fokurduyordu tencerede.  Daha tam olarak pismeden fotografini çektigim için boyle sulu sulu duruyor. Suyunu çekip biraz da demlenince  super olacak eminim.
Eger daha once denememis olan arkadaslarim varsa olculerini de verebilirim hemen. Zaten çok basitler.

ETLI BULGUR PILAVI
Malzemeler:
1 su bardağı pilavlık bulgur
250 gr.kuşbaşı dogranmis dana eti
1 adet orta boy soğan
Yarim çay bardagi sivi yag
1 corba  kasigi  tereyağı ( Canimin içi çok tercih etmiyor diye ben 1 çay kasigi koyuyorum)
1 adet orta boy domates
1 adet sivri biber
½ kirmizi biber
3 su bardağı sıcak su
1 yemek  kaşığı biber salçası
 ½ çay kaşığı kadar  pulbiber
 yeterince tuz

Tencereye  yarim çay bardagi sivi yagi kaydukdan sonra,  sogani kup kup dograyip,
kusbasi dogranmis etlerle birlikte tencerede sotelemeye basliyorum. 
Etlerin pismesine yakin  domates, sivri biber ve kirmizi biberi de kup kup dograyip tencereye ekliyorum. 
Bu arada etler kendi suyunu birakacaktir ama gozunuze yetersiz gorunurse yarim çay bardagi kadar su ekleyebilirsiniz.  Sebzeler yumusayip etler de pisince salçayi, biberi ve tuzu ekliyorum.
Yikanmis bulguruda ekledikden sonra 1 dakika kadar hepsini birlikte soteliyorum.  
Benim burada kullandigim 1 bardak bulgur 3 bardak suyu kaldiriyor. Onun için ben 3 bardak  sicak su ekliyorum. Siz kullandiginiz bulgurun cinsine gore 2 bardakda da ekleyebilirsiniz.  
Su kaynamaya baslayinca tereyaginida ekleyip pilav suyunu çekene kadar pismeye birakiyorum.


Eger derseniz ki hadi elin degmisken nohutun tarifini de ver, tamam hemen yaziyorum. 

ETLI NOHUT
Malzemeler: 
250 gr. Dana kusbasi
2 Su bardağı  nohut  ( Ben haslanmis kullaniyorum, siz kuru kullanacaksaniz bir gece onceden suda birakip ertesi gun haslayip suyunu suzun)
1 Adet Soğan
yarim çay bardagi sivi yag
1 Yemek Kaşığı biber  Salçası
1 Çay Kaşığinin ucu ile azicik Karabiber
1 Çay kasiginin ucu ile azicik  pul biber
 yeterince tuz
Yine arzuya gore tereyagi 
Sicak su


Nohut da ayni sekilde, tencereye  yarim çay bardagi sivi yagi kaydukdan sonra,  sogani kup kup dograyip,
kusbasi dogranmis etlerle birlikte tencerede sotelemeye basliyorum. ( Bu arada arzu ederseniz içine yine kuçuk kuçuk dogranmis 1 sivri biberde ekleyebilirsiniz.) Yine  etler kendi suyunu birakacaktir ama gozunuze yetersiz gorunurse yarim çay bardagi kadar su ekleyebilirsiniz.  Etler pisince salçayi, karabiberi, pul  biberi ve tuzu ekliyorum. Sonrasinda  haslanmis nohutlari ve uzerlerini 2 parmak geçecek kadar sicak suyu da ekleyip pismeye birakiyorum. Bu arada su kaynamaya baslayinca içine yine 1 çay kasigi tereyagi ekliyorum. Yaklasik olarak 10-15 dakika kadar pistikden sonra altini kapatiyorum.

Ooooohhh ellerimize saglik olsunda hep lezzetli yemekler yapalim, huzurla, afiyetle yiyelim insallah.

Sevgilerimle 
Gungor Ekinci Saglik