30 Aralık 2013 Pazartesi

YILBASI GECESI YAPILMASI GEREKENLER

Bambu çiçeği

Merhaba arkadaslar, 
Birçok batıl inancı olan bir arkadaşınız olarak, yılbaşı gecesine dair  uygulamaya çalıştığım bazı inançlarımı paylaşmak istiyorum   sizlerle.

Önce yapmamız gerekenler;

Arkadaşlar yeni yıla girdiğinizde mutlaka yeni bir şeyler giyin. Böylece gelen yılda daha çok yeni kıyafetler alma şansınızı artırmış olursunuz.

Saatlerimiz 24'e yaklaşırken dış kapınızı bütün iyi dileklerinizle, bolluğun, bereketin, sağlığın, aşkın, anlayışın
 ( neye ihtiyacınız varsa yani :-) ) evinize gelmesi, sizi bulması niyetiyle sonuna kadar açın.

Saatler 24'ü vurduğunda öpüşün. Bu da yıl içinde bol bol öpüleceğiniz anlamına gelir :-)

Dış kapınızda mutlaka nar kırın. Nar bolluğu ve artmayı temsil eder. Ben hep kırarım. Yarin gecede Mari´lerin evinin kapisinda kiracagim yine.

Evinize Bambu çiçeği alın. Çünkü bu bitki de sağlık, zenginlik ve uzun ömrü temsil eder.

Hani biz yeni yila 10 saniye kala geriye saymaya baslariz ya, burada da 12 uzum denilen bir inanis var. Once bir dilek tutuluyor. Sonra yeni yila 12 saniye kala bu dilegin kabul olmasi niyeti ile, her saniyede bir uzum yutuluyor. Bunu da yapmanizi tavsiye ederim.

Ayrıca yeni yıla dolaplarınız ve eviniz derli toplu olarak girin, buda hayatınıza berraklığı ve düzeni çekecektir.

Bunlar yapmamız gerekenler. Bir de kesinlikle yapmaMAmız gerekenler var ki en az yapılması gerekenler kadar önemli.

Eski yıl çıkmadan yeni yılın takvimini kesinlikle asmayın, kaderi zorlamış olursunuz çünkü.

Yeni yıla dolaplarınız ve cebiniz boş girmeyin. Yoksa yılın geri kalan zamanında da iki yakanızı bir araya getirmekle uğraşırsınız.

Yeni yıl günü çamaşır yıkamayın. Buda aileden birinin kaybına neden olabilirmiş.

Simdiden hepinizin yeni yilini kutluyor, gonlunuzden geçen her guzel seyin kolay ve hayirli bir sekilde gerçeklesmesini diliyorum.

Sevgilerimle,

Güngör Ekinci Saglik

22 Aralık 2013 Pazar

OOO KIMLER GELMIS

Blogumu devamli takip eden arkadaslar bilirler. Biz yeni yila Mari ve Andres´in evinde giriyoruz hep. 
Bu yilbasi oncesi de biz onlari agarlamak istedik. Bu fotograflarda bizim davetimizden. 

Aralarinda geçirdigim ilk yilbasi gecesine, nasil geçecek acaba bu gece diye, kafamda sorular ve yuregimde endiselerle katilmistim.  


Mari, Andres ve kizlari Maria

Oysa dil de bilmedigim halde beni yillardir taniyormus gibi karsilayip agarlamislardi.


Gayet keyifli bir yeniyil gecesi olmustu benim için.



Bu çift de Belen ve Carlos. Carlos, Andres´in kardesi oluyor.

Geçen yilki yemege Belen ve Carlos katilamamislardi ama bu yil gelecekler insallah. 

Bizde ki bu yemek de artik bende herseye dahil olabildim çok sukur. Boyle toplantilarda benim de kendimi tartma imkanim oluyor.


Bunlarda Gungor ve Caninin içi :-)))

Buraya geldigimde evet, hayir, tesekkur ederim ve merhabadan ileri gitmeyen ispanyolcamdan dolayi sadece etrafa gulucukler dagitan kibar bir turk kiziydim.


Oysa simdi yemeklerimin tarifini bile verebiliyorum. Tavuk gogsunun tarifini en sona sakliyorum ama :-)
Tatlinin içinde tavuk eti oldugunu ogrenince herkesin gozleri açiliyor çunku :-) 



Sohbet sirasinda kulturler de iç içe geçti tabiki " aaa siz de oylemi, biz de boyle" muhabbetlerini de az yapmadik hani.  
Artik ogleden sonralari hiç enerjim kalmiyor. Benim için oldukca yorucu ama bir o kadar da guzel bir gun oldu.  Misafirlerimi yolcu ederken yuzlerinde gordugum  memnuniyet ifadesi butun yorgunlugumu alip goturuyor zaten. Sonuç itibari ile,  goze, kulaga, mideye ve en onemlisi de ruhlarimiza iyi gelen bir gun oldu. 
Yilbasi gecesi sohbetimiz kaldigi yerden devam edecek insallah.

Simdilik bu kadar., sevgiler, selamlar.
Gungor Ekinci Saglik


18 Aralık 2013 Çarşamba

DAVET SEZONU AÇILDI

Aralik ayi Ispanya için çok onemli. Yilbasi etkinlikleri  24 Aralik da baslayip 6 Ocak ’a kadar devam ediyor. B usure içinde okullar da 15 gun tatil ediliyor.   25 Aralik dini tatil, 1 Ocak resmi tatil.    Bu aradaki 15 gunluk sureye  Navidad adi veriliyor.  Biz bayramlarda iyi bayramlar diyoruz ya hani birbirimize, burada da " feliz navidad" diyorlar.

24 Aralik Hz. Isa´nin dogum gunu olarak kabul edilip dini açidan çok onemseniyor. Zaten bu sebeble buranin asil yeni yil kutlamasi da 24 Aralik  olarak kabul ediliyor. Onun için  herkes 24 Aralik aksamini, en yakin dostlari ile ya da aileleri ile geçirip birlikde yeni yil yemegi yiyorlar. Ailesi  ile birlikde olmak için bir çok insan koylerine gidiyor.

Iste bu nedenle Aralik ayinda bir çok insan sevdiklerine evde yemek daveti veriyor.  Bizde geçen hafta    Luis ve Carmina´nin evine davetliydik.  Her bulusmamizda oldugu gibi yine çok keyifli vakit geçirdik.


Burada adina tapas denilen  atistirmaliklar var. Yemege geçmeden once,   bu istah açici atistirmaliklar ikram ediliyor.  Luis de 4 çesit hazirlamisti. Ama onlarin fotografini çekmeyi atlamisim malesef.

Yukarida ki fotograf ise Ispanyanin yoresel yemegi olan Paella ´ya ait. 
Paella deniz mahsulleri ve basta safran olmak uzere çesitli baharatlar  ile yapilan bir  pilav çesidi.  Ama kabuklu deniz urunlerini sevmedigim için paella´dan da hiç hoslanmiyorum. Bunu bildigi için de sagolsun Luis,  tavuklu paella yapmisti ve hakikaten çok da guzel olmustu. 


Tatlisi da ozeldi. Bir çok mevsim meyvesini tereyagi ve seker ile karamelize edip tatli hamuruna sarip firinda pisirmis. 

Dondurma esliginde ikram ettigi tatli geniz yakmiyordu, çok hafif ve çok lezzetliydi.   

Querido Carmina y  Luis, 
muchisima gracias por invitar. Todos estaban muy rica. Me encataba.
Un beso y saludos...

Sevgilerimle,
Gungor Ekinci Saglik




15 Aralık 2013 Pazar

GORUNTUSU BILE IÇIMI ISITMAYA YETIYOR

Yeni yil agacimizi susledim bende. Salonumuzun kosesindeki varligi bile,  baktikca enerjimin yukselmesine yetiyor. 
Yeni yilin hepimizin hayatina,  yeni yil agacinin uzerindeki susler gibi, renk, ahenk, enerji, sicaklik ve sevgi getirmesini diliyorum simdiden. Tabiki en basta saglik...
Sevgiler.....

11 Aralık 2013 Çarşamba

IKI YILI GERIDE BIRAKTIK

Dun Canimin Içi ile evliligimizin 2. yilini doldurduk.
Gunumuz,  herzaman ki  gibi baslayip devam ediyordu.  Ogle yemegimizi yedik.  Normal de ogle yemeginden sonra “ sista “  ( biraz uyuyup dinlenme ) yapariz.  Ben sofrayi ve mutfagi toparlamaya basladim. 
Kocisim demez mi?  ne yapsak, bir disari çiksak mi diye?
Ben de bir kahve içip  donucez sandim ; tamam, istiyorsan çikalim dedim.
Sonra demesin  mi “ bu gece baska bir yerde kalicaz ama ona gore çikalim” diye.
Geçen yilki Fransa surprizi gibi oldu yine.  Nereye gidecegimizi bilmeden heyecandan ve  mutlulukdan eteklerim  zil  çalarak haziradim valizimizi. 

Oglum bile ortak oldu heyecanima, bir o yana bir bu yana dondu durdu  O da. :-) 

Ve bir iki saat sonra 13. Ve 14. Yuz yillarda manastir gorevi gormus olan,  simdi ise otel ve organizasyon yeri olarak kullanilan Monasterio de Rueda isimli  bir otelde buldum kendimi. 
Gerçekten çok keyifli  bir 24 saat geçirip donduk evimize Canimin içi ile.

Sag tarafdaki kisim Monasterio de Rueda´nin simdiki otel bolumu, sol tarafdaki kisim ise onceden kilise olarak kullanilan bolum.


Gorevliler oyle nazik ve anlayislilar di ki;  Rezervasyonumuzu alan gorevli,  rezervasyon sirasinda Canimin içinin isminden musluman oldugumuzu anlamis ve normal de yemeklerin hep domuz eti ile yapildigini fakat bizim için menude degisiklik yapabileceklerini soylemis. Ve hakikaten de oldukça lezzetli balik ve kuzudan hazirlanmis yemeklerle karsilastik.



Otel dekorasyonda bu fiçilardan da yararlanilmisti.












Fotografda belli olmuyor ama zeytin agaçlarinda siyah siyah zeytinler vardi.
Bu su degirmeni hem çikardigi ses hem de goruntusu ile hos bir hava yansitiyordu.


Bazen hani soz biter de ne diyeceginizi bolmezsiniz ya. Sadece tesekkur edebilirsiniz. 
Ben de iste aynen oyle durumdayim simdi. 

Ama en buyuk tesekkurumu allahima ediyorum. Bana, kendimden daha çok sevdigim bir can yoldasi gonderdigi için. 
Sonrada Canimin Içine tesekkur ediyorum beni kendisine hergun yeniden asik ettigi için. 
Ve herzaman dedigim gibi; 
Allah,
Yastığımdan başını,
Yüreğimden aşkını,
Gözlerimden gözlerini,
Nefesimden nefesini,
Göğsünden başımı,
Hayatımdan varlığını eksik etmesin.

2. YILDONUMUMUZ  KUTLU OLSUN CANIMI IÇI

Seni hergün artan bir aşkla ve tutkuyla seven, 
Sevmeye doyamayan Esin (SUyun)...

Gungor Ekinci Saglik

6 Aralık 2013 Cuma

BEN SONBAHARI VE KISI BURADA SEVDIM


Benim Istanbuldayken yasadigim bolgede,  sonbahar ve kis çok agar geçer. 
Biraz yagmur yagsa otobus ve minubus seferleri aksar,  kar yagsa seferler  iptal edilirdi. 
Çalistigim donemlerde kisin sevise binecegim duraga gitmek için evden sabahlari  1.5 saat erken çikip duse kalka servis duragina gittigim  gunler  de hiç az degildi inanin. Tabiki  bu gidisin bir donusu olurdu ki ; o en buyuk  çileydi. 
Ayrica çocuklugum da sobali evde geçtigi için, sabahalari  da ister istemez  buz gibi evde uyanmanin sikintisini yasardim.  Hatta buz demisken, su borulari  dondugu için sularimiz bile akmazdi bazi kis gunleri. 

Doganin burundugu renkleri bile umursamaz, kis gunesiyle, sonbahar sarisiyla ilgilenmezdim bile.  

Onun için soba deyince ustunde kastane kozlemek gelmez  di aklima, kar deyince çikip kartopu  oynamayi da dusunemezdim  hiç.  Ayrica yagmurda yurumeyi de hiç sevmezdim  ben.  
Istanbuldayken sonbahar ve kis demek  benim için çile demekti adeta.  Bu nedenle hiç  aram yoktu bu iki mevsimle.
Gerçi hakkini yemiyeyim. Kis mevsimine denk gelsede bir tek aralik ayini çok severdim bu 6 ayin içinde . Hem dogdugum ay olmasi, hem de yeni umutlarla gelen yeni bir yili mujdeledigi için sadece aralik ayinin yeri bir baskaydi  benim için.

Ama simdi fark ediyorumda bunlar hep yasanmisliklarin etkisiymis aslinda.

Megerse doga,  sonbahar ve kis mevsimlerinde de çok guzel renklere burunuyormus.  Itiraf etmek gerekirse, ben sonbahari ve kisi burada sevdim. 
   
Onun için gozume çok harika gorunen bu kareleri,  sizlerle paylasmadan geçmek istemedim.
Keyifli seyirler dilerim. Fotograflari uzerlerine tiklayarak buyutebilirsiniz.
Sevgilerimle.
Gungor Ekinci Saglik