6 Mayıs 2010 Perşembe

TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜNÜ İÇTENLİKLE KUTLUYORUM



Babamın güzel eşi,
Güngör, Hakan- Şükriye, Güler- Aşkın ve Gökhan’ın annesi,
Emirhan’ın babaannesi, Ecrin’in anneannesi,
Hırçın karadenizin sakin kızı,
Doğu anadolunun buğday tenli gelini canım annemin şahsında,
tüm annelerin anneler gününü kutlar, saygılarımı, sevgilerimi sunar uzun ömürler dilerim.

Ayrıca aramızda olmayan annelerimizi de saygı, şükran ve rahmetle anıyorum.

İyi hafta sonları,
Sevgilerimle, Güngör Ekinci.


Bu fotoğrafı çok seviyorum, annem, anneannem ve ben üç kuşak bir aradayız.


Bir zamanlar, dünyaya gelmeye hazırlanan bir çocuk varmış.
Bir gün Tanrı'ya sormuş;
"Tanrım, beni yarın dünyaya göndereceğini söylediler. Fakat, ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?"
"Tüm meleklerin arasından senin için bir tanesini seçtim, O seni bekliyor olacak ve seni koruyacak. Meleğin sana hergün şarkı söyleyecek ve gülümseyecek. Böylece sen onun sevgisini hissedecek ve mutlu olacaksın."
"Peki, insanlar bana birşey söylediklerinde, dillerini bilmeden, söylediklerini nasıl anlayacağım?"
"Meleğin, sana dünyada duyabileceğin en tatlı ve en güzel sözcükleri söyleyecek.
Sana konuşmayı, dikkatle ve sevgi ile öğretecek."
"Peki, ben seninle konuşmak istersem ne yapacağım?"
"Meleğin sana ellerini açarak bana dua etmeyi de öğretecek."
"Dünyada kötüler olduğunu da duydum. Beni onlardan kim koruyacak?"
"Meleğin seni kendi hayatı pahasına da olsa koruyacak."
"Fakat, ben seni bir daha göremeyeceğim için çok üzgünüm."
"Meleğin sana sürekli benden söz edecek ve ulaşmanın yolunu öğretecek."

O sırada cennette bir sessizlik olur ve dünyanın sesleri cennete kadar ulaşır.
Çocuk gitmek üzere olduğunu anlar ve son bir soru sorar;
"Şimdi gitmek üzere isem, benim Meleğimin adı ne?"
"Meleğinin adının önemi yok yavrum. Sen onu, ANNE diye çağıracaksın."

ANNELER GÜNÜ NEDEN KUTLANIR.
Amerika'nın Filedelfiya eyaletinde 9 Mayıs 1966 günü Jarvis isimli bir kızın annesi ölür. Annesini çok seven Jarvis'in üzüntüsü aylarca sürer. Hayatta kimsesi kalmayan Jarvis ölüm olayına bir türlü alışamaz. Yaşama küser, yemez, içmez bir ara ölmeyi bile düşünür. Jarvis'in bu durumunu yakından izleyen komşusu Jarvis'le arkadaş olur. Bir gün yaşlı komşu söyleşi sırasında Jarvis'e «İnsanlar doğar, yaşar, ölür. Bu bir doğa kanunudur.» der.
Bu iki cümle, Jarvis'i çok etkiler. Ölümün de doğmak, yaşamak gibi bir doğa olayı olduğunu düşünür. Ancak bu doğruyu bulmak Jarvis'in annesine olan sevgisini azaltmaz.
Aradan geçen süre içinde ölüm sözcüğünün soğukluğu gider, y erine anne sevgisinin sıcaklığı gelir. Artık Jarvis annesini gözyaşları ile değil, severek anmaya
başlar. Acıları azalır.
Aradan bir yıl geçer. Bu süre içinde Jarvis, hemen her gün annesinin mezarına çiçekler götürür. Jarvis'in annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları evine gelir. O gün Jarvis arkadaşlarına :

— Geçen bir yıl içinde çektiğim acılar bana şunu öğretti " Dünyada anne sevgisinin yerini dolduracak hiçbir sevgi yoktur. Yılın bir gününü annelere ayıralım. O günü annelerimizle ilgili anılarla dolduralım. Böylece annelerimize olan sevgi borcumuzu ödeyelim." der.
Arkadaşları Jarvis'in önerisini çok beğenirler. Birlikte hemen kentin Belediye Başkanına giderler. Başkan onları dinler. Öneriyi içtenlikle benimser. Daha sonra bu öneri gazetelere, yazarlara anlatılır. Jarvis ve arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verir. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırır.
Anneler Günü 1955 yılından bu yana ülkemizde de kutlanmaktadır.