13 Nisan 2012 Cuma

ARAGON PARLAMENTOSUndan merhaba



Dun çok heyecan verici bir olay yasadim.
Canimin içinin milletvekili ve ayni zamanda bagli oldugu partinin basin sozcusu arkadasi, sayin Florencio Garcia Madrigal´in davetlisi olarak Aragon parlamentosuna gittik.

1986'dan beri Avrupa Birliği'nin 1982'den beri NATO'nun üyesi olan Ispanya, 17 özerk bölgeden olusmakta. Her bolgenin bir basbakani ve parlamentosu var. Biz Aragon bolgesinde yasiyoruz ve Aragon parlamentosuna gittik.

Turkiyedeyken bizim meclis gorusmelerini televizyondan izledigim olmustu tabiki ama bizzat vekillerin, bakanlarin ve basbakanin arasinda bulunmak, goruslerini savunuslarini izlemek, kabul goren fikirlere alkis tutuldugunu ya da masalara vurularak tezahurat yapildigini yakindan gormek benim için farkli ve keyifli bir tecrube oldu.

Dun tarim ve saglik konulari gorusuluyordu. Konusma yapacak olan vekiller siralari geldikce kalkip partilerinin fikirlerini beyan ettiler. Tabiki karsi gruplardan
“ yok oyle degil, boyledir” sesleri de yukseldi ama kesinlikle bir dusmanlik ortami yasanmadi ve hiç yasanmazmis zaten.

Basbakan çok alimli ve karizmatik bir bayan. Butun karsit gorusleri zarif ama kendinden emin bir tebessumle dinleyip yanitladi.

Vekiller su almak için bile kendileri kafeye gidiyorlar. Hatta gitmisken diger arkadaslarina da getiriyorlar. Sadece konusmacilarin suyunu gorevli degistiriyor.

Bir kahve molasi için kafeye indigimizde sagcisi, solcusu herkesin egosuz, kasintisiz bir halde sohbet ettigini gormek çok ilginç geldi bana.

Erkekler takim elbiseliydi ama kravat zorunlulugu yok, ayrica sakalda serbest.
Bayan vekillerin bazilari oldukca sikti fakat bir kisminin alelade toplanmis saçlari ve rukuse yakin kiyafetleri açikcasi sasirtti beni.

Parlamento binasina girisimizden çikisimiza kadar karsilastigimiz, guvenlik gorevlileri, asistanlar ve polisler masal dunyasindaymisiz gibi kibardilar. Palamenterlerde dahil hiç kimsede “ su karsiki daglar varya onlari ben yarattim”
ya da “ ben olmazsam burasi biter” havasi yoktu.

Guvenlik gorevlileri her an ustumuzde bisey bulacaklarmis gibi davranmadilar. Polisler hatirimizi bile sordular. Asistan bayan oturacagimiz yere kadar bize refakat ederken gayet nazik, gulumseyen bir ses tonu ile bilgi verip yardimci oldu.

Sayin Madrigal sol goruslu, ama esimin kafede sag goruslu arkadasi ekonomi bakani ile ayakustu sohbet etmesinden hiç rahatsiz olmadi. Hatta kibarca selamlastilar bile.

Arkadaslar burada en çok dikkatimi çeken ve hosuma giden sey insanlarin çok komplekssiz olmasi. Herkes haddini, hakkini, hukukunu biliyor. Karsisindakinin insan oldugunun farkinda ve sosyal hayatlarinda sadece isimlerini kullaniyorlar unvanlarini degil. Geçenlerde Ispanyanin en onemli kiliselerinden birini restore eden, buranin en onemli iç mimarlarindan biri ile tanistim. Adamdaki siradanligi ve samimiyeti gormeliydiniz. Umurunda bile degil kim oldugu. Egolarindan siyrilmis bir sekilde yasamaya ve hayattan tat almaya bakiyor. Buradaki herkesin mantalitesi bu. Unvanlarin hic bir onemi yok. Esime, bu adam ayni gorevi bizim ulkemizde yapsa, apartmanin otoparkinda jipine biner, hiç bir insanoglu ile gorusmeden burosunun otoparkinda arabasindan iner, asistani ile ustunkoru gunaydinlasir ve odasinin yolunu tutar dedim, çok guldu.

Ben meslek hayatimda da, sosyal çevremde de oyle kisiler gordum ki, aslinda insani kimligine bakacak olsaniz hiç bisey degildir, ama unvanlarinin arkasina saklanarak yurudukleri için gozleri kimseyi gormez. Kapida karsilasirsiniz sizi fark etmezler bile. Usttekileri yukariya alttakiler tasir ama o artik ust olmustur ya bunu çoktaaaaan unutmustur. Kendilerini dev aynasinda gormekden artik iyice hörgüçsüz deve gibi davranmaya baslarlar. Eminim bu tiplerden hepinizin çevresinde vardir. Çunku malesef ulkemizde sayilari oldukca çok...

Esimle zaten bastan beri çok gurur duyuyorum ama dun bir kez daha gogsumu kabarttigini ifade etmeliyim. Burada bu kadar çok sevilip sayiliyor olmasinin sirrini açikliyayim mi hemen ; Sifir kompleks ve insana saygi.

Canimin içi çok seviyorum seni.

Sevgilerimle,
Gungor Ekinci Saglik

11 Nisan 2012 Çarşamba

Monasterio de Piedra


Cenneti gordum baslikli yazimda, kilometrelerce genislikde bir alana yayilmis olan bu harika manzaranin içinde, tarihi çok eskilere dayanan bir manastir oldugunu belirtmistim. Bu postda yer alan fotograflar da iste o manastira ait.

Aslinda manastiri rehber esliginde gezdik. Fakat ben pek anlayamadigim için Canimin içi bana Turkçe tercume ediyor. Bende aklimda kalanlari ancak anladigim kadari ile sizlere aktarmaya çalisiyorum. Onun için mutlaka eksik bilgiler olacaktir, simdiden affola diyorum.

1195 - 1218 yılları arasında yapılmış olan manastır muslumanlar tarafindan da kullanilmistir. Hıristiyanlığı yaymak için buraya 12 tane rahibe getirilmiş ve 700 yıl boyunca hıristiyanlığı yaymak için dini egitimler verilmiş. Manastir olarak kullanilmaya baslandikdan sonra, rahibeler daha çok mutfak kismi ile ugrasmislar ve kesinlikle erkeklere gorunmezlermis. Mimari yapisinin elverisliliginden dolayi tesadufen bile erkeklerle ayni yerden geçmezlermis.
Bina içinde aydinlatma mumlarla saglanirmis, mumlar sonuyorsa, yanmiyorsa bu içeride oksijenin bittigi anlamina geliyormus.
Manastirda çesitli mimari tarzlar uygulanmis. Hepsinden kalintilar var ama daha çok Gotik tarzi goze çarpmaktadir.
Manastırin içinde kirmizi, beyaz, pembe şarap muzelereri, antika araba muzesi ve çikolata muzesi var. Eger yanlis anlamadiysam çikolata da ilk burada uretilmis olabilir.
Zamanın Aragon kralınin eşi İzabel savaşlardan dolayı Guney Amerikadaki somurgelerini kaybedip parasız kalınca, buraları satmaya karar vermiştir. Manastır açık arttırma ile sivil şirketlere satılmış ve zamanla şimdiki halini almıştır.

Bina artik manastir olarak degil, muze ve otel olarak kullanilmaktadir. Hatta ogrendigim kadari ile Zaragoza´nin en iyi otellerinden biri haline gelmiştir. Bugun esimin parlamenter arkadaslarindan biri ile tanistim ve o da evlendigi zaman esi ile ilk gecelerini burada geçirdiklerini soyledi. Burasi oyle muhtesem bir gorsellige sahip ki, eminim esi kendisini çok ozel hissetmistir.
Sevgilerimle,
Gungor Ekinci Saglik














Yukarida ki fotografin alt kisminda bir kuyu goruyorsunuz. Ziyaretçiler kuyunun içini daha iyi gorebilsin diye uste de bir ayna yerlestirilmis.
Sarap isçileri.
Fotografin sag ust kosesinde maketin ayaklarini goruyorsunuz. Burada da sanki bir adam uzumleri eziyor, uzum suyu bir olukdan geçip asagiya akiyor gibi bir hava yaratilmis.