15 Temmuz 2011 Cuma

ÜÇ “ Ş “ YETER


Nedir bu üç “Ş” dediğinizi duyar gibiyim.

Şeker mi dediniz ? Hayır değil.
Şefkat mi dediniz ? Kısmen olabilir ama tam olarak değil.
Şans mı ? Çok lazım ama hayır.
Aşk mı dediniz ? Çok yaklaştınız ama değil.




Tamam tamam söylüyorum.
3 Ş yani aŞ , eŞ, iŞ

Allah açlıkla terbiye etmesin diyerek aŞ,
Yalnızlık sadece Allaha mahsusdur diyerek eŞ,
Hayatı paylaştığımız eŞimizle, hayatın tadına varabilmek için iŞ.

Gerisi mi?
Gerisi teferruattan başka bişey değil.

Birlikte çalıştığınız iŞ arkadaşlarınızın hakkını yemeden,
Yalakalara çanak tutmadan,
Namuslu ve dürüst yollardan,
Sizi üste taşıyan astlarınızı ezmeden para kazandığınız bir iŞiniz varsa korkmayın arkadaşlar. Çünkü bu iş size sevinçle harcayacağınız, bereketli paralar kazanmayı nasip eder mutlaka.

Peki sonra ne olur ?
Sonra, hayırlı yollardan kazanılan bu para ile evinizde sıcak ve lezzetli aŞlar pişer. İçtiğiniz su, yuttuğunuz her lokma sizi mutlu eder. İçinizde dolaşan her su damlası sizi daha sağlıklı ve zinde, dolayısı ile mutlu etmek için yol alır vücudunuzda. Ocağınızın üzerinden yayılan çorbanın, yada fırınınızdan gelen vanilyanın kokusunu çekin içinize. aŞınızın kokusu bile size terapi gibi gelecektir inanın bana. Abartmıyorum, çok iyi hissedeceksiniz kendinizi.
Abarttığımı düşünenler lütfen birde dolaplarında aŞ pişirecek malzemeleri olmadığını düşünsünler.

Dürüstçe çalıştığımız iŞimizden paramızı kazandık,
Paramızla lezzetli aŞlar pişirdik.
Ve şimdi de sıra geldi bu aŞı, huzurla, mutlulukla birlikte yiyecek hayat arkadaşınıza, yani eŞinize.

Herkes layığını bulur arkadaşlar.
Ben herkesin kendisine uygun eŞ’i hayatına çekeceğine inanıyorum. Doğru insanın gelmesi bazen zaman alabilir. Ama bekleyin, aŞk'ın kapınızı nezaman çalacağı hiç belli olmuyormuş, ben de yaşayarak öğrendim. Sonrasında iyi günde kötü günde diyerek başlayan hayat yolculuğu, omuz omuza, yürek yüreğe devam edecekdir.

aŞ, eŞ, iŞ = huzur, mutluluk, sağlık, güven, başarı.

Hepinize, emeğinizin karşılığı aldığınız bir iŞ,
Vücudunuzun sağlığını sağlayacak helal aŞ,
Gözü kapalı kendinizi emanet edebileceğiniz, kıymetinizi bilen bir eŞ dilerim.

Sevgilerimle,
Güngör Ekinci

BERAT KANDİLİ




Kandilimizin mübarek olmasını,
tüm dualarımızın kabul olmasını dilerim.
Sevgilerimle.

13 Temmuz 2011 Çarşamba

ALLAHIM MEMLEKETİME ACİL ŞİFALAR VER



Anne çocuğunu,
Çocuk babasını,
Baba karısını,
Biri sevgilisini,
Diğeri arkadaşını,
Öteki komşusunu kesiyor, öldürüyor, eziyet ediyor, aldatıyor, satıyor...

Biz nasıl bir millet olduk böyle?
Sevinince de şiddet var, sinirlenince de.
Düğünlerinde öldürülen gelinler damatlar bile duyar olduk.

Biz ki iyinin, doğrunun, güzelin, sevginin, merhametin temsilcisi bir peygamberin ümmeti değil miyiz?

Peki ne oluyor bize böyle ?
Cinnet geçiren bir millet olduk çıkdık.

Her şeyin başı eğitim diyoruz ama, bu ve benzeri suçları eğitimlisi de işliyor, eğitimsizi de, fakiri de işliyor, zengini de.

Filmlerde bile bu konular işleniyor en çok. Hatta yapımcılar neredeyse dışarıdaki azılılarla yarış halindeler en çok vahşeti hangisinin sergileyebileceği konusunda. Ne haber izleyebiliyorum, ne gazete okuyabiliyorum artık.

Acaba diyorum millet vahşeti medyadan mı öğreniyor, yoksa medya toplumda yaşananları mı yazıyor, çıkamıyorum işin içinden.

Ama net görünen bişey var ki saygı, sevgi, merhamet, maneviyat duyguları yok oluyor yavaş yavaş.



Allahım,
Milletime huzur, memleketime acil şifalar ver.
Ülkemizde ve dünyada barışı sağla.
Herkes sağlıklı, mutlu ve bolluk, bereket içinde olsun.
Amin.

Sevgilerimle, Güngör Ekinci

William SHAKESPEARE / 66. SONE



Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var ya, o koyuyor adama.

William SHAKESPEARE
Çeviren: Can Yücel

*İNCİTME*



Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.

Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.

Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince

Yat kurban ol İsmail'ce
Bıçak senden incinmesin.

Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa

Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.

İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit

Suyundan içtiğin vakit
Irmak senden incinmesin.

Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana

Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin

Abdurrahim KARAKOÇ

12 Temmuz 2011 Salı

ANNE İYİKİ DOĞDUN İYİKİ VARSIN


Babamın güzel eşi,
Güngör, Hakan-Şükriye, Güler-Aşkın ve Gökhan’ın annesi,
Emirhan’ın babaannesi,
Ecrin’in anneannesi,
Hırçın karadenizin sakin kızı,
Doğu anadolunun buğday tenli gelini,
canım annem doğum günün kutlu olsun.
İyiki dünyaya senin kızın olarak gelmişim.
Seni çok seviyorum.
Güngör...

11 Temmuz 2011 Pazartesi

UMUT HEP VARDIR

Bir odada dört mum sessizce yanıyordu. O kadar derin bir sessizlik hüküm sürüyordu ki odada, aralarında fısıltı şeklindeki konuşmaları bile rahatlıkla işitiliyordu.


1.Mum 'ben BARIŞ'ım ! dedi.
Ancak kimse benim sürekli yanık kalıp, etrafıma ışık saçabilmeme yardımcı olmuyor. Artık sönmek üzereyim... Ve sessizce karanlığa gömülüverdi...


2.Mum 'ben İNANÇ 'ım dedi.
Ama artık gerekli olduğuma inanmıyorum.. Yanık kalmamın da bir kıymeti kalmadı, diye eklerken hafif bir esinti ışığını söndürüverd...


3.Mum çok üzgündür. 'ben SEVGİ'yim' dedi.
Ama etrafıma ışık verecek gücüm kalmadı. İnsanlar beni hep kenara itiyorlar. Kendilerine en yakın olanları bile sevmemeye basladılar. Sessizce söndü ve gitti Sevgi mumu...



O sırada içeri aniden bir çocuk girer. 3 mumun söndüğünü görünce sebebini sorar ve niçin sonuna kadar yanmadıklarına üzülerek ağlamaya başlar.

4.Mum, yumusak ve yatıştırıcı sesi ile çocuğa ağlamamasını söyler.

" Korkma ben etrafıma ışık saçtığım sürece digerleri yeniden yanarlar ve onlar da aydınlatmaya devam ederler" der.
Çünkü ben UMUT'um ! "
Gözleri parlayan çocuk umut mumunu alır ve diğerlerini sevgiyle teker teker yakar.

Hepimizi umutlarımız ayakta tutmuyor mu zaten?
Umutlarımız hiç tükenmesin arkadaşlar.
Ve umut ettiğimiz her şey gerçek olsun.
Sevgilerimle.

10 Temmuz 2011 Pazar

Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan



Adamın biri bir çocuğa bir elma vermiş. Çocuk çok sevinmiş.
Bir elma daha vermiş.Çocuk daha çok sevinmiş.
Bir elma daha verince çocuk sevinçten deliye dönmüş.
Ve bir elma daha verince, çocuk dört elmayı elinde zaptedememiş, sonuncusunu düşürmüş yere...

Bu sefer ağlamaya başlamış çocuk.

Hayat böyledir işte...
Hayal etmediğimiz bir mutluluğa eriştikten sonra, onun bir lokmasını dahi kaybetmek bizi perişan eder.

Oysa ki "Keyifler değildir yaşamı değerli yapan.
Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan"

Bernard Shaw

MEMLEKET İSTERİM



Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun
Cahit Sıtkı Tarancı