Ispanya´ya gelirken yanimda bir kaç roman ve Can Yucel´in de iki siir kitabini getirmistim.
Canimin Içi kardesinin rahatsizligindan dolayi Istanbul´a gitmisti. Sagolsun gelirken gazetelerin disinda iki kitap da O getirdi bana. Burada okudugum kitaplarin içinden en begendiklerimden bir demet hazirladim bugun sizlere.
Idda ediyorum bu kitabi okuyan herkes bitirince kendisine " ben kimim" diye soracaktir.
Kitapda
behsedilen hayatlar kalburustu bir kesime ait aslinda. Çunku Istanbul´da bir çok insanin geçim derdinden dolayi hayatlarini sorgulamak
akillarina gelmiyor bile. Ama bir de herseye sahip olup, sahip olduklarindan
sikilanlar, hatta sahip olduklarinin oneminin farkinda olmayanlar, kiymetini bilmeyenler var. Boyle zamanlarda insanlar degisiklik
ararlar ya hani, yazarimiz hayatlarini sorgulayip, farkli arayislara giren çok
sayida karakteri bir araya getirmis kitabinda.
Acikcasi
ben çok begendim. Konu, anlatim, karakterlerin gerçege yakinligi, hersey çok hosuma gitti. Onun
için bu kitap tavsiye edeceklerim arasinda bir numara.
2 numarada iki tap birden var. Ikisi de Can Yucel imzali. Biri Sevgi Duvari, digeri Can feda.
Yine harika, yine siradinlikdan uzak, yine dusundurucu.
Ya mutlu gorundugun gibi ol,
Ya mutsuz gorundugun gibi öl.
Canfeda isimli kitabindan.
Bu kitabi bir kafede oturmus okuyordum.
Birden yan masadan bir soru yoneltildi tarafima," pardon siz Turk musunuz ?"
Evet deyince, ayakustu muhabbetimiz oldu bu iki kisiyle.
Megerse onlarda Turkmus, egitim nedeni ile bir ay için buradalarmis.
Ispanya´da Can babanin kitabinin okundugunu gormekden çok mutlu olmuslar,
onun için bana seslenmek istemisler.
...
Civil civildi gozleri
Yeni dagilmis bir ilkokul gibi.
Sevgi Duvari isimli kitabindan.
Kitapda birbirinden
guzel, yureklerinize dokunacak 46 deneme yazisi var.
Tuncay Terzihanesi ilk deneme. Terzihanedeki kumaslar hayatla ortusturulmus
diyebiliriz eserde.
Bastan sona hepsini çok begendim ama en ilgimi çeken Askin Semti isimli yazi oldu.
Mısır Valisi Mehmet Ali
Paşa devrilince, kızıyla damadı arasına da ayrılık girer.
İstanbul'a girişi
yasaklanan damat, sürgün hayatı yaşarken, valinin kızı neredeyse her gün Osmanlı
Sarayı'nın kapısını aşındırır. Kocasının affedilmesini ve İstanbul'a gelmesine
izin verimesini ister. Sonunda bu dileği kabul edilir. Fakat iki sevgilinin hiç
çocukları olmaz.
Zeynep Hanım ile kocası
Kamil Bey bir çocuk hastanesi kurarlar. Hastanenin bahçesindeki türbede yan yana
yatan iki sevgili sayesinde de aşk, İstanbul'un bir semtine isim olur: Zeynepkamil!...
Hiç çocuklari olmayan iki sevgili günümüzde çocuk sesleri arasında yatıyorlar.
Ve bu hastanede dogan her
kiz bebegin gobek adi Zeynep, her erkek bebegin gobek adi da Kamil olur.
Ben de bu ask semtinin, çocuk
hastanesinde dogan Zeynep´lerinden biriyim.
Doguda erkek evlada daha çok onem verilmesinin, malesef cinsiyet ayrimi yapiliyor olmasinin vurgulanmis olmasi iyi olmus bence. Ayrica insanlari, çogu zaman koruduklarini zannederek en çok en sevdikleri uzer. Hatta bazen kitapda da oldugu gibi kotu sanuçlar bile dogurabiliyor bu tutum.
Bastan itibaren sonucun neye baglanacagini çok merak ederek okudum kitabi. Ama boyle çarpici bir son beklemiyordum açikcasi. Her ne kadar taklit ya da esinlenerek yazilmis oldugu konusulsada ben çok begenerek okudum. Okumayanlara tavsiye ederim.
Sevgilerimle,
Gungor Ekinci Saglik
4 yorum:
Çok güzel kitaplardır hepsi. Çiğdem Anat'ın kitabını oklumamıştım ekledim listeye, sağol canım:)))
Sevgiler kocaman:)
Çok sahane bir kitap, simdiden keyifli okumalar. Sevgiler.
Çiğdem Anat' ın ilk kitabını okumuştum 90 larda. "Aklım Nereye Gidiyor Ellerim Nereye." Duyguları ve kafası karışık bir döneminin ürünüydü. Pek keyif almamıştım. Galiba benim de kafam karışıktı. Anlayamadım ya da içine giremedim.
Bu kitabı sen beğendiğine göre güzeldir. Bi denemeli.
Sevgiler, selamlar...
Sevgili Asuman hanim oncelikle fikrime deger verdiginiz için çok tesekkur ederim.
Ben gerçekden çok begenerek okudum, sizinde seveceginize inaniyorum.
sevgi ve selamalrimla.
Yorum Gönder