26 Temmuz 2012 Perşembe

BRUGGE - Belçika

Sehrin ismine burada Bruges  deniliyor.  
Turkiye de  Brugge olarak yazilip Brüj diye okunuyor.



Dun Gent´i anlattigim yazimda da bahsettigim gibi, burasi için Gent´in bir beden buyuk hali olup bir ortaçag sehri diyebiliriz.

Tasli yoldan sokaklari ile, 



 meydanlari ile, 


  üçgen çatılı renkli evleri ile,


enfes kanal manzarasi ile, 
 
 ihtisamli binaları ile, 
  burayi sevmemek mumkun degil.


Fotograflardan da fark edeceginiz gibi burasi da bir kanal şehri.  
Sehri hem tekne turu ile kanallardan, hem otobus turu ile karadan gezme ve tanima imkanimiz oldu. .

Ayrica  genelde bayanlar tarafindan kullanilan fayton turlarida var , ama çok pahali. 
Iki kisilik tek tur,  yarim saat kadar :  40 €. 


Restaurant urunlerinin haddinden fazla pahali oldugunu soylemeden geçemiycem. 







Uzerinde kemerli eski koprulerin bulundugu kanallarda yolculuk yapmak, tarihde yolculuk yapmak gibi birsey.




Brugge´un birası da unluymus. 


Bira fabrikalarindan birini de rehber esliginde gezme imkanimiz oldu.
O sirada ani defterine duygularimi bir iki satirla not dustum.


 Hava surekli kapali olmakla beraber zaman zaman da yagmur yagdi.


Bisiklet  burada da çok yaygın olarak kullaniliyor. 
Tabiki bisiklet park yerleri de var. 
Bisiklet trafige bu kadar hakim olunca, egzos kokusu almiyor, korna sesi de duymuyorsunuz.

Burasi bir kafe.
Yukaridan  iple sallananlar da domuz butu.



Kanalın kenarlari rengarenk çiçeklerle renklendirilmis durumda.  
Insanin baktikca içi açiliyor. Tekne turuna katilabilmek için siramizi bekliyoruz bizde. 



Tur sirasinda fark ettigim fahri konsolosluk binamiz.

Brugge´den de gozume çarpanlar, makineme yansiyanlar bunlardi.
Buruksel´de gorusmek uzere sevgilerimle.

Gungor Ekinci Saglik

Hiç yorum yok: