8 Eylül 2009 Salı
DELFİNA'DA İFTARDAYDIM
Merhaba arkadaşlar,
Dün akşam canım dostum Delfina’ya iftara davetliydim. Delfiş’ciğimle yıllara dayalı bir dostluğumuz var ama iş dışında bir araya gelmek nasip olmamıştı bir türlü.
Delfiş’in nasıl renkli bir kişilik olduğunu bildiğim için Pazartesi sabahından itibaren tatlı bir heyecan vardı içimde. Daha servise biner binmez rüya başladı zaten. Çünkü işyerimiz benim evime trafik nedeni ile nerdeyse 2 saat, Delfiş’in evine 10 dakika mesafede. İşten çıkıp 10 dakika sonra evde olmak gerçekden benim için büyük bir lüksdü.
Servisden inip mutlu mutlu sitenin, bloğun derken dairenin kapısına geldik.
Zile basmamızla kapı birden çiçek açtı.
Aa o da ne ? Bu çiçek bide konuşuyo.
Nasıl yani diyordum ki, bu çiçek yüzlü tatlı bayanın Delfiş’iş kardeşi Euphoric olduğunu öğrendim sonra.
Delfiş’im sağolsun sabah evden çıkmadan hazır etmişti güllacımızı. Eve girdiğimizde Euphoric de becerikli elleriyle iftar menümüzü hazırılıyordu. Huzurun, bereketin, lezzetin, hoş sohbetin hakim olduğu soframızda günün özel ana yemeği Manisa kebabıydı. Euphoric tarifden ilk kez yapmıştı bu yemeği ama kırk yıllık aşçılara taş çıkartacak kadar lezzetli yapmıştı maşallah.
İftarımızı da çay sohbetimizide Delfiş’in büyülü balkonunda yaptık. ( Delfiş’i takip edenler balkonunun nasıl badana edip dekore ettiğini bilirler.Bilmeyenlerde buradan öğrenebilirler.)
Balkon, mumlarla ve japon fenerleri ile aydınlatıldı. Bu loş ortamda sallanan sandalyelerimizde çaylarımızı yudumlarken keyfimize diyecek yoktu gerçekden. Bizi tanıştırdığı için Serap’cığımıza bir kere daha yürekden teşekkürlerimizi gönderdik. Hatta televizyonun üzerinde duran, üçümüzün resimden oluşan saate bakarkende şükrettim Allaha bizi bir araya getirdiği için.
Sahurda görüşmek üzere birbirimize iyi geceler dileyip çekildik odalarımıza. Ben aslında yer yadırgarım, ilk kez kaldığım yerde kolay kolay uyuyamam. Ama dün gece başımı yastığa koyduğum anda uyumuşum taaki sahur vakti gelene kadar.
Egenin güzel kızı canım dostum, topraklarının mahsulleri ile donatmıştı bu kez de sofrayı. Babacığının yetiştirdiği zeytin çeşitleri, yine babacığının yaptığı zeytinyağı ile tatlandırılmış peynir. Çeri domatesleri, daha bir çok şey ve tabiki Delfina'nın güler yüzü...
Canım Delfiş’im ve sevgili Euphoric, bana yaşattığınız bu muhteşem ramazan akşamı için, lezzetli yemekleriniz için, samimi sohbetiniz için, sevginiz için, herşey için bütün içtenliğimle çok teşekkür ediyorum.
Sevgilerimle. Güngör Ekinci
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
tadı hala damağımda kalan bir akşamdı.değer verdiğim ve çok sevdiğim bir dostumu ağırlamak,güzel bir akşam geçirmemize sebep oldu.Sevgi dolu 3 kalp bir aradaydı ya bundan güzel birşey olabilir miydi?
Euphoriccim her zamanki marifetiyle muhteşem bir sofra hazırlamıştı,ablasının konuklarını ağırlamayı çok sevmesi,güleryüzüyle neşe saçması beni çok gururlandırıyor.
İyi ki varsınız,
Sevgiler...
Canım Delfiş'im, sen ve ailende iyiki varsınız.
Sevgiler...
Çok teşekkürler ederim nazik yorumunuza ziyaretlerinize..
delfina çok ayrıcalıklı bir insan ve armağan hayatlarımıza..
ben daima böyle düşünmüşümdür..
özünü sözünü çok severim..
sizede sevgilerimi iletiyor yazılarınızda buluşmak üzere,
güzellikler diliyorum.
iyi pazarlar- NuNu
Sevgili Birdut Masalı hoşgeldiniz bloğuma. Gerçekden çok güzel özetlemişsiniz.Delfina hayatımıza armağan, ben de aynı fikirdeyim.Sevgiler...
Yorum Gönder